DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, 9. Yargı Paketi’ne ilişkin, “Daha önce gelen 8 paket, hukuk düzenini telafisi olmayacak şekilde tahrip etti. Aslında her gelen paket, hukuk devleti ilkesi, yargı bağımsızlığı ve adaleti paket yapıp götürdü.” dedi.
Koçyiğit, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, dün Resmi Gazete’de yayımlanan Seferberlik ve Savaş Hali Yönetmeliği’ne göre Cumhurbaşkanının kuvvetli eylemli bir kalkışmanın ortaya çıkması durumunda seferberlik ilanına karar verebileceğini söyledi.
Önceki tüzük ile yerine konulan yönetmelik arasında mevzuatın ruhunu temelden değiştirecek bir yaklaşım olduğunu belirten Koçyiğit, “15 Temmuz sonrasında bile iktidar böyle bir değişiklik yapma ihtiyacı duymadı. O zaman soruyoruz; neden şimdi?” diye konuştu.
Yönetmelikte yer alan “ülkenin ve milletin bölünmez bütünlüğünü içten ya da dıştan tehlikeye düşüren davranışların ortaya çıkması durumunda” ifadesine dikkati çeken Koçyiğit, “Seferberlik gibi oldukça önemli bir meseleyi getirip davranış gibi oldukça muğlak, kişiden kişiye değişebilecek, herkesin farklı yorumlayabileceği bir şeye indirgemek tam bir akıl tutulması.” değerlendirmesinde bulundu.
Yönetmelikteki “buhran dönemleri” ifadesini de eleştiren Koçyiğit, “Yönetmeliğin, aslında ülkeyi olası bir tehlikeden korumaya yönelik değil, bizzat Erdoğan’ın kendisinin tehdit olarak gördüğü meseleleri engellemeye dönük olduğunu anlayabiliyoruz. Bu yönetmelikle bir parti genel başkanı seferberlik ilan edebilecek.” sözlerini sarf etti.
Koçyiğit, yönetmeliği, protesto gösterilerini tarihe gömme amaçlı bir adım olarak değerlendirdi.
Yönetmelikle Cumhurbaşkanının yedek er toplama yetkisine de sahip olacağını dile getiren Koçyiğit, “Yedek er kategorisi dediğiniz aslında AKP-MHP ittifakına bağlı bir paramiliter grubun devlet tarafından içerilmesi meselesi midir sorusuna da bir açıklık getirilmesi gerekiyor.” ifadesini kullandı.
9. Yargı Paketi’ni değerlendirdi
DEM Parti Grup Başkanvekili Koçyiğit, hazırlıkları süren 9. Yargı Paketi’ne ilişkin, “İlk etapta yargıda bir iyileşme yaratmayı amaçlıyorlar gibi duruyor. Daha önce gelen 8 paket, hukuk düzenini telafisi olmayacak şekilde tahrip etti. Aslında her gelen paket, hukuk devleti ilkesi, yargı bağımsızlığı ve adaleti paket yapıp götürdü.” yorumunda bulundu.
“Etki ajanlığı” meselesine karşı muhalefetin ses yükseltmesi gerektiğini vurgulayan Koçyiğit, “AKP-MHP ittifakı anayasa tartışmalarının gölgesinde ‘etki ajanlığı’ gibi bir düzenlemeyle demokrasinin, basın özgürlüğü, temel hak ve özgürlüklerin tabutuna son çiviyi çakmak istiyor.” görüşünü paylaştı.
Kadının soyadı düzenlemesine ilişkin, Anayasa Mahkemesi’nin, kadınlar lehine bir karar verdiğini anımsatan Koçyiğit, “Şimdi bu lehimize olan kararı tekrar aleyhimize çevirmeye çalışan bir düzenleme yapılıyor.” dedi. Muhalefet ve iktidar partilerindeki kadın milletvekillerine çağrıda bulunan Koçyiğit, “Gelin, kadınların safında yer alın; gelin kadınların hakkını hep beraber savunalım.” diye konuştu.
Sahipsiz hayvanlara ilişkin yasal düzenleme çalışmalarına işaret eden Koçyiğit, “Böyle bir katliam ve tecrit yasasının getirilmesini kabul etmiyoruz.” ifadesini kullandı.
Hayvan hakları örgütleriyle beraber çalışma yapılmasını ve daha önce kurulan Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu raporunun esas alınmasını öneren Koçyiğit, sokak hayvanlarının bir risk oluşturabileceğini ama bunun çözüm yönteminin sahipsiz hayvanları uyutmak olmadığını vurguladı.